36. Uluslararası Fecr Film Festivali

36. Uluslararası Fecr Film Festivali

  Haziran 19, 2019

  842 Okunma

Bu festivalin 36.'sı, Seyyid Rıza Mir-Kerimi genel sekreterliğinde, 19 Nisan günü Tahran'da başladı ve 27 Nisan’a kadar devam etti. Size Pars Today sitesinin bu sinema festivalinin çeşitli dalları ve etkinlikleriyle ilgili hazırladığı raporu sunuyoruz

Hâlihazırda Tahran'da düzenlenen Uluslararası Fecr Film Festivali, İran'ın önemli kültür ve sinema etkinliklerinden biridir.

Bu festivalin 36.'sı, Seyyid Rıza Mir Kerimi genel sekreterliğinde, 19 Nisan günü Tahran'da başladı ve 27 Nisan’a kadar devam etti. Bu sinema festivalinin çeşitli dalları ve etkinlikleriyle ilgili hazırladığımız raporla sizlerle birlikte olacağız.

Sinemanın İran'a gelmesi üzerinden 120 yıl geçmektedir. Sinema sanatı İran'da da başka ülkeler kadar gelişmiş ve değerli bir yere sahip olmuştur. Öyle bir sanat ki, halkın en çok ilgisini çeken sanatlardandır ve bu alanda çalışan sanatkârlar ve ilgililerin özel konumları, uluslararası arenada özel bir değere sahip olmaları bu sanat dalının önemini gözler önüne sermektedir. 

36. Uluslararası Fecr Film Festivali, halen devam etmektedir. 36. Uluslararası Fecr Film Festivali'nin açılış töreninde, İran sinemasının 120. yıl pastası kesilerek Mecid Mecidi'nin yönetmenliğini yaptığı “Bulutların Ötesinde” adlı filmin gösterime girmesiyle başladı. Hindistan'da yapılan bu film, Fecr Film Festivali'nde gösterime girdikten sonra İngilizce ve Farsça altyazıyla 34 ülkede gösterilmeye başlandı.

Fecr Film Festivali'nin önemli dalları şunlardır: Saadet Sineması (Uluslararası yarışma), Doğu'nun Tecelligahı (Asya ve İslam dünyası ülkelerinin sinemasının panoraması) ve Cam-ı Cem (Festivallerin festivali).

36. Uluslararası Fecr Film Festivali'nin yan dalları da şöyle sıralanabilir: Onarılmış klasik filmlerin gösterimi, hayal feneri (Sinemanın farklı dallarında, yaratıcı filmlerin gösterimi), yaralı zeytinler (İslam Âlemi'nin gelişmelerine açılan pencere), İtalya ve Gürcistan sinema eserlerinin gözden geçirilmesi ve Almanya kısa film festivali.

Uluslararası Fecr Film Festivaliyle paralel olarak birçok etkinlik de yapılır. Bunlardan Darülfünun adıyla tanınan dünya, bölge ve İran genç film yapımcılarının katılımıyla gerçekleşen yetenek bulma gezilerine değinebiliriz. Ayrıca sinema ve felsefe, sinema ve din başlıklı üniversite panelleri, atölyeler ve çalıştayları ve sinema alanında ünlülerin ödüllendirilmesine işaret edebiliriz.

Bu festivale yaklaşık 300 farklı ülkeden yabancı misafir katılmıştır. Bunların arasında kimi tanınmış yapımcılar, yönetmenler, araştırmacılar ve tenkitçiler de mevcuttur. Bu yılki Fecr Film Festivali'nin konukları bütün kıtalardan bu festivale katılmışlardır. Ama onların çoğu Avrupa kıtasından, özellikle de Almanya, Fransa, İsveç,İsviçre ve İtalya'dan İran'a gelmişler. Dünyanın belli başlı medyalarından da bu festivalin haberlerini yayınlamak için birçok muhabir İran'da bulunmaktadır.

Bu yıl bu festivalde 45 ülkeden kısa ve uzun filmler yer almaktadır ki Saadet Sinema'sı (Uluslararası yarışma) dalında 12 yabancı uzun sinema filmi ve İran yapımı olan 3 uzun film gösterilecektir.

Festivalin önemli dallarından, İslam Âlemi gelişmelerini ele alan, Yaralı Zeytinler dalıdır. Bu dala 12 film katılmıştır ki bunların birisi de “Karın üstüne yazmak” adlı filmdir. Festivale konuk olarak çağırılan bu filmin Filistinli yönetmeni Reşid Maşahravi bu filmle ilgili şöyle bir açıklamada bulundu: “Benim yönettiğim filmin konusu kuşatılmış Gazze'de yaşayan 5 Filistinlinin hayatı ve onların Siyonistlere karşı gösterdikleri mücadeledir.” Bu film onların fikir ayrılıklarının Filistinlileri zor durumda bırakmasını gösteriyor. Bu film, Filistinlilerin, fikir ayrılıkları yaşamalarına rağmen, Siyonist Rejim karşısında bir olma ve beraber olma halinde güçlü bir şekilde galip geleceklerini göstermeye çalışıyor.

İran sinemasının uluslararası başarılarına bakılırsa, ilk İran Film Piyasası (İFM) 1998 yılının Şubat ayında gerçekleşti. O zamanlar, tanınmış Times dergisi, yayımladığı özel sayısında, İran sinemasını, “Dünyanın en güvenilir film sanatının evi” başlığıyla tanıtmıştı. İşte bu dönemde İran Film Piyasası, ilk adımlarda, İranlı stantçıların ve uluslararası kültürel etkinlikler alıcıları ve plancılarının katılımıyla işe başladı.

2015 yılından sonra ise, Uluslararası Festival ve Fecr Film Piyasası, ulusal ve uluslararası filmler ayrı olmak üzere, Nisan ayında  başlamış oldu.  Bu yıl ise 21. Film Piyasası, 17 yabancı şirket ve 26 İranlı şirketin katılımıyla gerçekleşmektedir. Bu doğrultuda çoğu stantların İranlı şirketlerine verilmesine de özen gösterilmiştir.

Film Piyasası'nı düzenleyenlerin önemli amaçlarından birisi de ortak yapım meselesidir. Gerçi şimdiye kadar bu yönde yapılanlar düzenli ve tutarlı olmamıştır ama bu yılki festivalde bu konuda büyük adımlar atılmaya gayret edilmiştir. Örneğin Avrupa ülkelerinden katılan birçok şirket bu alanda yatırım yapmıştır. Nitekim İsfahan Nısf-ı Cihan ve Türkmen Eli Gelini adlı iki belgesel, Avrupa şirketleri ve İran Radyo Televizyon Kurumu'nun ortaklaşa hazırladığı bir eserdir. 36. Uluslararası Fecr Film Festivali'nin Film Piyasası dalında, İran sinemasından 31 uzun kurgu filmi gösterildi.

Amerikan yönetmen, yazar ve yapımcı Oliver Stone, Uluslararası Fecr Film Festivali davetiyle gelenler arasındadır. O şimdiye kadar 20 uzun film yapmıştır ki Manga, 11 Temmuz Doğumlu, JFK, Nixon, Snowden bu filmlerin bir kaçıdır.

Stone, sinema bölümü öğrencileriyle yapığı toplantıda, Hollywood döneminin yakında sona ereceğine işaretle genç yönetmenleri sanal âlemle ilgili olayları film yapmalarını istedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Sanal âlemin yaygınlaşmasıyla, kimse hükümetlerin bizlerle ilgili neler bildiklerinin farkında bile değil. Biz bilmiyoruz ama en kötü ihtimalleri göz önünde tutmalıyız. Amerika'da insanlar denetçilere güveniyorlar hâlbuki bu yanlış bir davranıştır. Sanal alem hükümetleri kontrolsüz ve sınırsız bir kuvvete sahip kılmıştır. Toplumsal harcamaların azaldığı bir dönemde askeri bütçeler dehşet verici bir seviyeye ulaşmıştır.”

Oliver Stone sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzde uğrunda inanılmaz bir para harcanan siber savaşı izliyoruz. Amerika ordusunda beşinci kol sayılan siber komutanlığı faaliyet yapmaktadır. Özel şirketler kişisel bilgileri parayla alarak bu bilgileri hükümetlerle paylaşıyor ve böylece bu konuda işbirliği yapılıyor.”

Stone, içeriği Amerika siyasetlerine zıt olan filmlerle ilgili şunları söyledi: “Amerika ve İran'da bile benim neden şimdiye kadar öldürülmediğime şaşıranlar var, beni CIA ajanı zannedenler var! Halbuki ben şimdiye kadar hiç CIA ajanı görmedim. Elbette Hollywood'da da etkili rol oynayan bu organizasyonun benim eserlerimi etkileme yönünde çabaları da herkesçe biliniyor. Kesinlikle Argo filminin ödül almasındaki Beyaz Saray'ın Oscar Ödülü Töreni yetkililerini aramasını hatırlayanlar vardır. Bu da Washington ve Hollywood arasındaki derin bağın göstergesidir.”

Ünlü yönetmenin yaptığı soru-cevap toplantısı, İskender adlı yaptığı kimi filmlerin sert biçimde eleştirilmesine sahne oldu. Bu filmde tarihi bakımdan birçok yerde gerçekler saptırılmıştır. Ünlü yönetmen İranlı üniversite öğrencilerinin İskender filmindeki tarihi saptırmalarla ilgili sorusuna cevabı şu oldu: “Ben kendi görüşüme dayanarak bu filmi yaptım. Ama maalesef Warner kardeşleri film ve yayın şirketi, bu filmin 26 dakikasını silerek filmi istediği gibi seyirciye sunmuştur. Benim size tavsiyem, bu filmin benim istediğim gibi sunulan 2014 DVD'sini izlemeniz.”

Festivalin gerçekleştiği zamanda, biz de bazı yabancı konuklarla sinema ve özellikle İran filmleriyle ilgili bir konuşma yaptık. 

Thomas Kroll, Dinler arası dalı jürisi olarak 36. Uluslararsı Fecr Film Festivali'ne katılmıştır. Almanya Film festivali Katolik Komisyonu üyelerinden ve Berlin, Locarno ve Montreal film festivallerinin kiliseler jürisinin başkanı olarak da görev yapan Thomas Kroll, kimi filmlerin hayatta neler oluyor sorusunu kendimize sormamıza neden olduğuna ve böylece hayatın yönünün değiştiğine inanıyor. O hayattaki birçok gerçeğin görünebilmesi için sinema aynasından yararlanabileceği inancındadır.

Thomas Krol yaptığı röportajda şöyle devam ediyor: “Sinemayı, kitap, müzik, şiir ve edebiyat gibi kimi araç ve medyalara tercih ediyorum. Çünkü sinemanın insanlara bir şey sunduğuna inanıyorum. Sinema, aynı zamanda müzik ve şiirden de yararlanabilir. Böylece öyle bir şey üretebilir ki sizi etkilemesi kesindir. Kinaye, iham ve istiareyi aynı zamanda kullanabilirsiniz. İşte edebiyatı görüntüyle sentezleyip daha etkili sonuçlar ve eserler ortaya koyabilirsiniz.”

Fecr Film Festivali'nin Doğu'nun Tezgâhı adlı dalında jüri olarak görev yapan Hint sinemasında Suhan Panchacharam ve Malezya sinemasında Pansha lakabıyla tanınan Suhan Pansha, İran sinemasıyla ilgili şöyle diyor: “İran sineması dünyada tanınmış sinemalar arasındadır. İran filmleri insanların hayatını yansıtıyorlar ve aynı zamanda pahalıya mal olmamalarına rağmen güçlü senaryo ve anlamlı mesajlara sahipler. Benim doğum yerim Malezya'da bile İran filmleri ekrana çıkıyor. Malezya halkı İran filmlerini televizyonda izleyip keyif alıyorlar.”

Özellikle Küçük Asya ve Ortadoğu sinemasını araştıran ve bunun üzerine birçok kitap yazan, sinema araştırmacısı ve Manheim Festivali'nin düzenleyicilerinden de olan Gönül Dönmez Colin, bu festivale katıldı. Dönmez Colin Uluslararası Fecr Film Festivali'nin bütün dönemlerine katılarak bu festivali çok iyi bir şekilde tanıyor. Colin, bu festivalle ilgili şunları söyledi: “Her şey planlı ve istendiği gibi oldu ve ev sahipliği mükemmel bir şekilde yapılmaktadır. Uluslararası Fecr Film Festivali'nden yıllarca elde ettiğim tecrübeye dayanarak bu festivalin yakın zamanda büyük bir gelişime sahne olacağı ve en büyük festivaller arasına gireceğini öngörebilirim.”

Dinler arası dalının jürisi olan ve Dünya Katolikler Toplumu'na bağlı Signis Kurumu ile işbirliği yapan film tenkitçisi Valeriy D'Marcak, birçok enstitüde de sinema eleştirisi ve tenkit dersleri vermektedir. O İran'a yaptığı ilk yolculuğuyla ilgili şunları söylüyor: “Tahran kenti çok iyi ve çok güzel dağlık manzaralı bir yerdir. Ben kendim Fransa'nın dağlık bölgelerinden buraya geldim ve caddelerden görünen dağlardan çok keyif aldım. Festivale işe başladığımdan uzun bir zaman geçmemesine rağmen İran halkının ne kadar sıcakkanlı olduklarına şahit oldum. İran sinemasına gösterdiğim kişisel ilgi yüzünden İran'a gelmeden önce de bu kadar iyi olacağını bekliyordum. Bunu da İran Filmlerinden anlamak kolaydı. Öyle bir sinema ki üst seviyesi, ünlü yönetmenleri ve filmleriyle İran kültürünü dünyaya yansıtmakta bariz bir başarı elde etmiştir.”

36. Uluslararası Fecr Film Festivali konuğu olan Amerikan Deborah Yang'ın yaptığı basın toplantısına büyük bir ilgi vardı. 12 sefer İran'a gelen Yang, İran sineması haberlerini her zaman takip ettiğini söyledi. Hollywood Reporter'in dünya sineması bölümünün baş editörü şu ifadelerde bulundu: “Ortadoğu sinemasına odaklanmış birisi olarak, İran sinemasının bölgede öncü olduğunu kolaylıkla söyleyebilirim.”

“İranlı film yapımcıları kendi bağımsız düşüncelerine sahipler, onlar Bollywood veya Hollywood taklitçisi değiller. Önemli olan nokta İran sinemasındaki çeşitli seslerin çıkmasıdır. Gerçi İranlı kadın yapımcıların işlerini de görmek istiyorum. Çünkü büyük işler yapacağına inanıyorum.”

36. Uluslararsı Fecr Film Festivali 27 Nisan Cuma günü seçilen eserlerin ödüllendirilmesiyle sona erdi.

Pars Today

Yorum yazabilmek için üye girişi yapmanız yada üye olmanız gerekiyor!
Yeni Kaynak sitemizde bulunan film, video ve fragmanları ve diğer tüm vidyolar çeşitli paylaşım ortamlarında bulunmaktadır. Sitemiz sadece youtube, google, vb. sitelerde eklenmiş ve paylaşıma açılmış videoları yayınlamaktadır. Server'imize kesinlikle yükleme yapılmamaktadır. Bu yüzden Yeni Kaynak sitesi hiç bir yasal hükümlülüğe tabi tutulamaz. İstenildiği takdirde hak sahipleri videoların kaldırılması talebinde bulunabilirler.