Sadık, evli ve çocuklu bir kameramandır. Evindeki tadilatı tamamlamak için devletten acilen borç almak ister. Arkadaşları ona Kemali Bey ile gidip savaş görüntüleri çekerse bu kontenjandan yararlanıp hemen kredi çekebileceğini söyler. Sadık pek gönüllü olmasa da ailesini bırakıp savaş alanına gider. Kendisini bir çok komik ve tehlikeli maceralar beklemektedir.

Abadan şehri düşman tarafından kuşatılmıştır. İnsanlar şehri terk ederken, dindar bir grup genç tarafından direniş merkezi oluşturulur. İşgalci Saddam güçlerine karşı savaşmaya başlarlar ancak düşman kuvvetlerinin elindeki gözetleme kulesi büyük bir sorun oluşturmaktadır.

Sekiz çocuğu evlenip gidince yalnız kalan Nene Lala, son olarak Japonya’ya giden oğlundan da bir yıldır haber alamamaktadır. Kimsesiz ve mağdur bir halde yaşamakta, günlerini oğlundan gelecek telefonu bekleyerek geçirmektedir. Yaşlılık yalnızlıkla da birleşince, beklediği telefon daha bir vazgeçilmez olur. Oğlu komşularını arayacaktır ve onu telefona çağıracaklardır. Sonunda oğlu arar. Ama mahallede çocuklardan başka herkes bir cenazededir. Ve aranan evin kapısı da ders çalışması için evin çocuğunun üzerinden kilitlenmiştir. 1,5 saat sonra tekrar telefon gelecektir ve kapının açılarak Nene Lala’nın telefona ulaşması gerekmektedir.

40 yaşındaki eski bir Polis memuru, Muhsin Mahmelbaf'ın filminde rol almak için Tahran'a gider. Bundan 20 yıl önce yönetmen Muhsin Mahmelbaf, Şah karşıtı eylemlere katılmış ve bu polisi yaralamış, ardından hapse atılmıştır. İslam Devriminden sonra yolları kesişen bu iki karakter, gençliklerinde yaşadıkları olayları canlandırmaları için oyuncu seçimine başlarlar..

Yaşlı bir çift dere kenarında Gabbeh (Kilim)lerini yıkamaktadır ve ansızın bir kız görünür ve ikisine de yardım eder. Bu kızın göçebe kavminin tarihi kilim üzerine işlenmiştir.

Bu film, 1980 yılında Amerika'nın İran'a düzenlediği bir operasyonu konu almaktadır.Filmin yapımında, olayla ilgili geniş çaplı araştırmalar ve detaylı incelemeler esas alınmıştır. Filmin yapımcıları, filmde geçen yerleri, objeleri ve olayların en ince ayrıntısına kadar, gerçeğinden esinlenerek canlandırmışlardır. Olayın gerçekleştiği tarih dikkate alındığında, İran'daki büyük devrimin gerçekleşmesinden pek fazla bir zaman geçmediği görülmektedir. Dolayısıyla devrimden yeni çıkmış devletin ordu kademelerinde henüz dış güçler için çalışan rütbeli subayların varlığı, Amerikalılara kaçırılmaz bir fırsat sunmaktaydı. Amerika, her zaman olduğu gibi bu olayda da işbirlikçilere bel bağlamakta ve bunları planlarını gerçekleştirmek için kullanmaktadır.Operasyonun hedefi, İran'da İslam İnkılabına karşı casusluk yapan ve hepsi Amerikan vatandaşı olan 52 rehinenin kurtarılmasıdır.