Filmin 60 ile 61.ci dakkaları aralarında gösteirlmekte olan tablo; Kaçar dönemi ressamı olan Abbas Al-Musavi’nin ’’Kerbela’’ isimli bir eseridir.. Geçtiğimiz aylarda İsfahan’dan NewYork Brooklyn Müzesi’ne sergilenmeye götürüldüğünü okumuştum. Merak eden arkadaşlara ek bilgi olarak sunalım..

“Ey, Aşk..! Ateşdir senin nesebin..;
Niteliğin dumandır, kaynağın ise rüzgar..
Su, tufâna dönüştü.. Toprak da küle..;
Senin kokunla ateş rüzgara karıştı…
Şirinsiz her saray, bi sütûn gibi viranedir..;
Ferhatsız her dağ bir saman çöpüdür rüzgarda…
Yedi nesil öteye, tüm atalarımız gâmdı..;
Bize miras kalan hep sonsuz keder oldu..
Rüzgar esince toprağımızdan senin kokun geliyor..;
Sadece sen kalacaksın, biz hepimiz gidince…”

Bilgi için teşekkürler kardeşim. Allah razı olsun.

Allah razı olsun.

İslami Cumhuriyeti en iyi şekilde anlatan film. Çok hüzünlendiğim muhteşem film diyebilirim

defalarca izleyebielceğim bir filmdi. iki yıl geçmesine rağmen hala bi çok sahnesi aklımda. .. iran sineması az şeyle çok şey anlatan ender filmler yapıyor…

Geldi üzerime üç keder, bir anda;
Yalnızlık, esaret ve sevgilinin hasreti.
Yalnızlık ve esaretin çaresi var,
Ama, sevgilinin hasreti. Sevgilinin hasreti. Sevgilinin hasreti.

Amerikan ve laik propagandalarını çürüten ve ilgi çekici bir makale. Teşekkürler.

Acaba rica etsek, İranlı kadın yönetmenlerin en başarılı ve meşhurlarından birkaçının ismini de verebilir misiniz?

Onların yaptıkları film ve dizileri izlemek isteriz.

BU SİTEDE 2. İZLEDİĞİM FİLM 🙂 YİNE BOŞA VAKİT KAYBETTİRMEDİ …EMEĞİNİZE SAĞLIK 🙂 ….
KASA YERE KOYULMUŞ YANİ ARTIK HELALİ OLDU SANIRIM YANLIŞ ANLAMADIYSAM İNŞAALLAH -_-

İran sineması üzerimde farklı bir etki bırakıyor. Yalın, alavere dalavere olmadan sadece his vermek istediklerinden belki de. Allah Yakındır, da öyle oldu.. Dünyevî aşktan ilahî aşka eren Rıza Bey’in Leyla’sına kavuşma öyküsü.

Aşk-ı İlahi sinemaya bu kadar güzel yanısıtılabiir. Eşsiz bir film… Son sahnede kasanın köşede kaldığını görünce gözyaşlarımı tutamadım. Her haliyle süper.

En çaresiz hissettiğim anda izlemem tesadüf mü acaba? diye sordurttu film bana, hala gözyaşlarımı tutamıyorum…

Muhteşem bir film

çok güzel bir filmdi.emeğinize sağlık.Allah razı olsun..

Çok güzel bir film. Müzikler enfes.
Teşekkürler

Filmin güzelliğine kelimeler kifayetsiz kalır….
Aşık olmak da ayıp değil, Zühre olmak da….

Sadece söyleyebilirim ki İranlı olmama iftihar ettirdi. En az maddiyatla en çok hissiyatı geçirir. Bu kadar mı etkiler bir film. Göz yaşlarınıza hakim olamıyorsunuz. Allah razı olsun. Hollywood mu bu mu sorusunda ben kendi fikrimce bunu seçerdim.

En beğendiğim filmlerden biri. Oyunculuklar harika. Filmi gerçekten sanki yaşadım. Müzikleri ve araya sıkıştırılan o bizdeki mevlüte benzeyen söyleyiş harika olmuş. Tek kelimeyle süper. Yayın için teşekkürler.

İran filmlerindeki samimiyet diğer filmlere nazaran kalbimi besliyor.
Paylaşım için teşekkürler…

Muhteşemdi. Bunun gibi başka filmler de ekleyiniz lütfen.

Leyla’dan Mevla’ya harika bir tasavvufi öykü.
İran sinemasından bundan az bir başarı beklenmezdi zaten.

merhaba,
hocam söylediginiz elma kasasısının Rıza beyin yanında olmayışını ben öğretmen hanım olmadan tek başına gitti gibi anladım. Zira filmin adından hareketle Allah cc ile yakınlığa vasıl olmak için böyle gibi düşünmüştüm.
Ancak söylediğinizi düşününce o da makul bir mutlu son gibi görünüyor, teşekkür ederiz emeği geçenlere.
Bir de izninizle islami bir forum sitesinde bu filmi paylaşmak istiyorum.

Rahşan Beni-İtimad, Puran Dırahşande ve Nergis Abyar.. benim bildiklerim.
İranlı bu kadın yönetmenlerin çok güzel eserleri var bu sitede.
Ben bakmıştım. Siz de izleyebilirsiniz.

Grçkten harika bi filmdi. Dünyevi aşkın İlahi aşka dönüşü. Çok güzeldi beee

Yarin çeşmesinden bir damla su akmazken Mevla’nın bir anda rahmet yağdırması.. Gerçekten çok güzel bir filmdi. İncelikleri beni benden aldı

Leyla’dan mevlaya evrilmeyen aşk, ya cismaniyetin pençesinde çürür ya da vuslatın haymesinde günden güne pörsür…

İzleyeni etkisi altında bırakan güzel bir film olmuş.

Etraftaki insancıkların başka kaygıları, işleri yokmuş gibi nerdeyse mahallenin kedileri dahi beni ve seni sorgulamayı kendisinde hak olarak görmekte.
Bu kişilerden farklı bir davranış göstermesini beklemek zaten saflık olurdu. Kişi kendinden bilir işi derler ya onları da anlıyorum çünkü onlar herkesi kendileri gibi görürler.
Peki onların düşüncesinin benim nazarımda kıymeti ne kadar? Hiç.
İnsancıklar tarafından anlaşılamamış olmak zerre miktar umurumda olmasa da tarafından insancıkların düşüncelerine itibar ediliyor olması öyle büyük bir acı ki, tarifi mümkün değil.
Dünyanın beni anlamasını beklemiyorum sen anlasan yeterli.
Belki anladın da ama sanırım sanki yanlış anlıyor gibisin.
Oysa Latif’in, Baran’ın gözlerine bakışı, Rıza’nın Beynamil için çırpınışı gibi çıkarsız hislerim, ben sadece gözlerine bakıp tükettiğimiz ömrümüze birlikte ağlamak istiyorum…
Ben seni gözlerimden dahi kıskanırken, esen rüzgardan yağan yağmurdan bile sakınırken korkutulduğundan bahisle alakasız üçüncü kişilerce tehdit edilmek ne kadar onur kırıcı ne kadar acı.
Oysa benimle ilgili herhangi bir artniyet hissediyorsan, bana kıyabileceğini bunu mutfağınızdan alacağın bir bıçakla yapabileceğini söylemiştim ve yine söylüyorum
Ve ben hala durduğum yerdeyim, dilediğin her an gelip canımı dahi alabilirsin.
Sana zarar verebileceğimi düşünmen benim için büyük hayalkırıklığı. Ben sana canımı vermekten çekinmezken sen haketmeyen birine gençliğini vermişsin ve hâlâ korkulan kişi benim.
Nasıl bir çelişki bu.
Ama sana kızmak ne hakkım ne de haddimdir.
Biri görmesin, söz olmasın kaygıları olmadan sadece gözlerine bakmak istiyorum,
Allah; karşılık vermesende sakın bir şey isteyeni azarlama der, Allaha sığınıp vaktini ayırmanı istedim ve ayırdın çok teşekkür ederim. Beni nasıl mutlu ettin anlatamam.
İsteyen olmak, el açıp karşı tarafın vicdana gelmesini beklemek büyük ızdırap.
Sana bunlar için kızabilirmiyim buna hakkım varmı? Asla sana kızamam, kızmıyorumda ki buna zerre kadar hakkım olmadığının da farkındayım. Ama şunu bilki eğer seninle ilgili bir artniyet taşıyorsam Allah beni kahretsin…
Senden kendimi; derdimi anlatmam için fırsat istiyordum ve hâlâ aynı yerdeyim. Zaman kaygısı olmadan gözlerinin içine bakarak söylemek istiyorum yüreğimdekileri, sonrasında karar senindir ister oldurur ister öldürürsün.
Anlatamıyorum ve anlaşılamıyorum çünkü artık ölümden de korkmuyorum…

Bunu sileceğim.

bu sitede son bir hafta içinde izlediğim belkide 10. film oldu ve her biri ayrı bir tat ayrı bir hüzün ve ayrı bir mutluluk.

Şu filmi izlediğim günden beri her filmde aradığım ilk özellik buna benzer olup olmaması. Harikaaaa ve harika.