Besle muhalif sanatçıyı, yapsın YPG propagandasını

Besle muhalif sanatçıyı, yapsın YPG propagandasını

  Mart 1, 2021

  215 Okunma

2009'dan sonra siyasi görüşündeki değişiklik-aşırılık sebebiyle İran'da film çekmesi yasaklanan ve sonrasında Türkiye'ye kaçan, Türkiye'de İran aleyhinde "Gergedan Mevsimi" filmini çeken yönetmen şimdi de YPG terör örgütü için propaganda filmi çekti.

İlk başlarda Müslüman Kürt halkının mazlumiyetini; Saddam vb. zalimlerin Halepçe ve diğer katliamlarını konu edinen başarılı filmler (Sarhoş Katırlar Zamanı, Kaplumbağalar da Uçar) çekmiş İranlı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi (Behmen Kubadi) daha sonra Batıdan gördüğü ilgi, destek ve yanlış yönlendirme ile (2008 ve sonrası) İran, Irak, Suriye devletleri aleyhinde filmler çekmeye çalışmış, lakin İran İslam Cumhuriyeti nizamı tarafından buna izin verilmemiş, film çekmesi yasaklanmıştı.

Türk medyası, haber kanalları, internet siteleri, köşe yazarları, film kritikleri.. adı geçen yönetmenin, İslam Cumhuriyeti Nizamı aleyhinde film çekmesine izin vermediği için, İran’ı kınamaya başladılar: “Baskıcı İran rejimi”, “Sansürcü molla rejimi” gibi iddialar, bu sözde araştırmacı, yazar-çizer, eleştirmen ve sanatkârların diline peselenk oldu.

İran İslam Cumhuriyeti nizamına karşı çıkması, Bahman Ghobadi’yi sanatçı kıldı bunların gözünde. Bahman Ghobadi’nin vatanına ihanet edip ülkesinin toprak bütünlüğüne karşı çıkması, PJAK terör örgütü sempatizanlığı önemli değildi Türk medyasınca.

İran’da İslam Cumhuriyeti nizamı yanlısı olup Kürtçe film çeken İranlı Kürt yönetmenler sanatçı değildi bunların gözünde. Ahmet Ramazanzade‘nin Aşk Hikayesi (2015), Perniya Kâzımipur‘un Borka (2019) gibi nice başarılı filmler, İslam Cumhuriyeti yanlısı İranlı Müslüman Kürt yönetmenler tarafından Kürtçe dilinde çekilmiş olsa da hiç duyulmadı, duyurulmadı. Kimse bunları sanattan saymadı. Kimse bir avuç ayrılıkçı komünist çapulcuların elinden çeken Müslüman Kürt halkının sorunlarını işleyen, İbrahim Hatemi-kiya yönetmenliğindeki Che (2014) filmini tanıtmadı.

Ama, ne zaman ki Bahman Ghobadi gibi bir ayrılıkçı komünist film yapmaya kalkıştı, işte o zaman Türkiye’de bazı sözde aydın kesim tarafından bu sanat ilan edildi. Hatta siyasi görüşündeki bu değişiklikler yüzünden İran’da film çekmesi artık yasaklanan Behmen Kubadi’ye Türkiye kapılarını açtı. Türkiye’de imkân verildi ona ki İran yönetimi aleyhinde film çekebilsin. Sonrasında (özellikle her türlü muhalifin açıkça desteklenmeye başlandığı 2011 yılında) Türkiye’de kendisi ile söyleşiler, çalışma atölyeleri… vs. düzenlendi.

2012 yılında; başta Yılmaz Erdoğan, Beren Saat, Belçim Bigin gibi Türkiye’den oyuncuların işbirliği ile; İran’dan kaçmış Kürt (?) ayrılıkçı Bahman Ghobadi, ve yine İran’dan Kaloforniya’ya kaçmış Azeri Türk (?) ayrılıkçı Behruz Vüsuki (ki yedi kocalı Guguş‘un kocalarından birisidir) gibi bir saz ekibi bir araya getirildi, Gergedan Mevsimi filmi için. Böylece İran İslam Cumhuriyeti nizamını kötüleyen bir film çekildi BKM film stüdyosu tarafından, Türkiye’de. Filmin reklam ve tanıtımı yapıldı bir o kadar. “Sürgündeki yönetmenin ilk filmi” şeklinde manşetler atıldı. Herkes izlemeye teşvik edildi. İzleyenler etkilenip İran’ı, daha oraya gidip görmeden, kötü tanıdı.

Şimdi asıl habere gelelim.

Türkiye’de komşu ülkelerin (İran, Irak, Suriye) nizamlarına-yönetimlerine karşı film çekmesine destek olunan ve “Sürgün edilen yönetmen, Türkiye’de film çekerek sansürlerden rahat bir nefes aldı” şeklinde haber edilen o yönetmen… Şimdi de Kuzey Irak’a giderek PKK ve YPG terör örgütlerinin propagandasını yapan bir film çekti. Daha doğrusu film çektirdi. Yapımcılığını üstlendiği; Life on the Road (2020) filminde Behmen Kubadi, YPG terör örgütü üyesi çocuk ve gençlere kamera verip çocuklar üzerinden YPG terör örgütünü savunuyor, propagandasını yapıyor.

Evet, beslersen komşu ülkelerin nizamının-yönetiminin muhaliflerini.. Sansür uygulanan bir sanatçıdır deyip savunursan; kucak açar, imkân tanırsan.. O sözde sanatçı ve sözde sanatı üzerinden komşu ülkeyi kınarsan.. O vatan hainine yardım edip, ülkesi (komşun) aleyhinde film çekmesine yardım edersen.. İlla ki bir gün senin de oyar gözünü.. Ve oydu da..

Şimdi merakımız şudur.

Acaba bu film Türk medyasında haber yapılacak mı? Haber yapılacaksa nasıl yapılacak?

İran’da İslam nizamı aleyhinde film çekmek istediği için film çekmesi yasaklanan; bu yüzden ülkemizin kapılarını açtığımız, İran’dan kaçmasına ve sonrasında film çekmesine yardımcı olduğumuz; en ünlü sanatçılarımızla işbirliği sağlayıp İran aleyhinde film çektiğimiz yönetmen…” şeklinde mi haber yapacaklar; yine “Kandırıldık” diyerek. Bir dakikalığına da olsa İran’ın sinemadaki kanunlarına sansür demekten vazgeçip, bu kanunlara haklılık verecekler mi?

Yoksa “İranlı Kürt yönetmen…” deyip geçerek yönetmenin İran asıllı ve Kürt oluşu üzerinden yine faturayı İran’a ve/ya Kürtlere mi kesmeye çalışacaklar?

Göreceğiz.

Önümüzdeki günlerde yazılacak yazılar, yapılacak açıklamaları merakla bekliyoruz.

Yorum yazabilmek için üye girişi yapmanız yada üye olmanız gerekiyor!
Yeni Kaynak sitemizde bulunan film, video ve fragmanları ve diğer tüm vidyolar çeşitli paylaşım ortamlarında bulunmaktadır. Sitemiz sadece youtube, google, vb. sitelerde eklenmiş ve paylaşıma açılmış videoları yayınlamaktadır. Server'imize kesinlikle yükleme yapılmamaktadır. Bu yüzden Yeni Kaynak sitesi hiç bir yasal hükümlülüğe tabi tutulamaz. İstenildiği takdirde hak sahipleri videoların kaldırılması talebinde bulunabilirler.